25 Mayıs 2011 Çarşamba

Şizofren

Karşımdasın... Oradasın görebiliyorum seni! Elimi uzatsam ellerimde olacaksın. Parlıyorsun... Görüyorum seni lanet olası! Gözlerimi kapatıyorum ve bekliyorum.

Gitmeni diliyorum!

Aslında gitme! Çok yalnızım ben. Tek istediğim canım istediğinde git! Eğer sana alışırsam bir daha gelmiyorsun. Deliriyorum sonra. Ağlıyorum günlerce...

Hatalıyım biliyorum elbette. Ama istiyorum seni her şeyinle. Sen benim zayıflığımsın ve bunu sana söylemekten korkuyorum.

Dalga geçiyorsun benimle! Seni lanet olası! Yine giriyorsun hayallerime ve benimle oynuyorsun. Bundan zevk alıyorsun biliyorum. Biliyor musun ben de bazen acı çekmekten hoşlanıyorum?..

Bakma sen benim bu tavırlarıma. Aptalım işte! Her zaman ki yaptığım şeyler. Duvarlardan başka konuşabileceğim hiç kimse yok. O yüzden böyle davranıyorum.

Gelmeni diliyorum!

Gelirken iki bira alıpta gelsen? Eski günlerdeki gibi beraber kafaları çekeriz. Daha sonra gülerek oynaşırız. Doldu mu zamanın? Yine mi gidiyorsun? Gelecek misin bir daha?

Gelmeyeceksin...

Yine yaptın! Asırlardır tükenmek bilmeyen yarama tuz bandın! Pislik herif! Gittin. Yine...

Gelsen ne olurdu? Biraz muhabbet ederdik. Gelmeni istemiyorum ama muhtacım sana. Esrarım gibisin! Kullanmadan yapamıyorum. Tabi bu durumda sen beni kullanıyorsun ya. O ayrı...

Lanet olsun! Almayın onu içeri! Tekrar geliyorsun hastalıklı şey! Bitmek bilmeyen bir inadın var. Acı çektirmeyi çok seviyorsun değil mi? Ateşi sönmemiş sigaram...

Biliyorum. Yine yapacaksın. Kanacağım yine. Bir şekilde kandırırsın sen beni! Şeytan! Biliyorum. Masmavi gözlerinle etkilersin sen beni. Öpülesi dudaklarınla konuşursun sen. Bakarım yine sana hayranlıkla...

Dur! Bekle. Biraz daha dursan? Daha yeni geldin. Acı çekmeye razıyım ben. Biraz daha baksan bana? Biraz daha dalsam hülyalara. Ama yok. Gideceksin elbet! Bu senin işin değil mi? Acı çektirmek...

Eskiden hep 'keşke' derdim. Ama şimdi; yalvarmaktan başka çarem olmuyor. Canım acısa da yalvasrıyorum sana esrarım. Baktıkça ölsem de gözlerini. Tükettikçe bitsemde istiyorum dudaklarını...

Karanlık odada bir masa bir sandalye ve bir 'sen' varsın. Koskaca bir 'sen' var odamda! 'Sen'inle yaşıyorum ben. Aldığın nefesle. Hülyalarımla. Düşlerimle. Onlarla büyütüyorum seni. Elimle yukarı koyuyorum. Yükseltiyorum.

Gitme!

Haykıyorum. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum 'gitme' diye. Dinlemiyorsun Lanetli! Dinlemiyorsun beni. Beni alıyorsun benden ama umurunda değilim sanki...

Yeter artık! Belki bir zavallıyım ben! Ama istemiyorum artık bunları. Sanırım seni silip atabilecek kadar güçlüyüm. Son kararım olsa da, ölüm fermanım olsa da... Unutacağım seni. Dalmayacağım hülyalara. Düşünmeyeceğim. Adını ağzıma almayacağım bir daha! Unutacağım seni. Silip, kalbime göreceğim.

Ama son bir kez daha göreyim. Son bir kez daha 'gel' ondan sonra...


01 Haziran 2010
Aslıhan Sakallı 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder